Kurumsal hayattan kaçış; birçok kişinin sırlarını sakladığı, özlem taşıdığı, bir hayal.
Üretmek istiyor, fayda sağlamak, fark edilmek ve hatta fark yaratmak istiyorsun. Artık yalnızca bir işte çalışmak istemiyorsun. Ekip liderin, yöneticin, patronun, çalışma arkadaşların ve bitmek bilmeyen yığılmış işler altında ne kadar zor bunları gerçekleştirmek…
Hakkını verdiğin bu birikimleri, tecrübeni, duygularını açığa çıkarmak son zamanlarda en çok istediğin; Kendin olabilmek.
Zaman ne çabuk geçiyor değil mi? Sence de son senelerde daha da hızlanmadı mı? Neresinden yakalarsan kar aslında.
Çiçek emojisi ile gelen mesajlarla başlıyor yolculuğumuz seninle. Sonra eğitim, sonra danışmanlık sonra o büyülü dünyanın içerisindesin… Sen de!
‘’Çiçek Büyüsü’’, ‘’Çiçek Kafası’’ Nasıl dersen. Var öyle bir şey.
Buraya kadar her şey harika. Bir de diğer yüzüne çevirelim… Kurumsal iş yaşamında olduğu kadar olmasa da büyünün bozulması kısa aralıklarla mümkün. Arada bir elektrik kesintisi gibi düşün… Hatırlamalıyız ki hobimizi işe çeviriyoruz. İşin içine maliyet, satış, reklam, maliye, muhasebe gibi kelimeler de girecek. Ve bir de tüketici, müşteri. Ben izleyici demeyi tercih ediyorum. Bunu ayrıca açıklarım. Seni en zorlayacak kişi kurumsal yaşamda kaçtığın o uzman, o yönetici, vb. müşterilerin olacak. Tabi bu sefer bir farkla… Artık kendi işin için çalışıyorsun. Sen artık Patronsun! Bir markan var! Kendi kuralların var!
Bir bakmışsın kendi mağazanda tüketicinin çalışanı muamelesi görüyorsun! Sana hesap soruyor! Seni kıyaslıyor! Yaptığını beğendiği için gelmiş olmasına rağmen seni eleştiriyor! Özellikle sıcak satış yaptığımız mağazamızda, karşı karşıya geldiğimizde bu diyaloglar çokça yaşanıyor. Buradan da kaçacak mısın? Sanmam.
Tutkuyla sarıldığın kendi işini öyle kolay kolay bırakamazsın! Kurumsal yaşamda bile başkası için yıllarca çalıştın! Büyünün bozulmasını isteyen kişiler, müşterilerin olacak evet.
Sana bu hafta yaşadığımız bir örnekle anlatmak isterim; Kocaeli’nde satın aldığı bir saksı bitkisini 1,5ay sonra sineklendi ve yaprakları karardı diye iade etmek isteyen bir tüketici ile mezunumuz arasında bir diyalog yaşandı. Evet, doğru duydun! 1,5 ay sonra! Güldürüyor bizi buradan ama mezunum için durum o kadar da komik değildi. Hakaretler, tehditler boyutuna ulaşmıştı. Mezunumuzu o kadar yıprattı ki ''bugün bu mesleği bırakmak istedim'' dedi.
Bir sorun da İstanbul’da bir mezunumuzun mağazasında gerçekleşti. Online çiçek mağazası olan bir marka ile fiyat karşılaştırmasında ısrarcı bir tüketici vardı karşısında. Kendisini kazıklandığı hissine sokmuş ve indirim için çiçek sevdalısı mezunumuza baskı uyguluyordu... Bu mobbing değil de ne!
İşte Size Sıcak Satış Problemleri!
Peki ya ne yapmalı? Butik bir davranış sergileyip müşteri mi seçmeli? Davranışlarından dolayı iletişimi tartışmaya mı sürüklemeli? Hatta alış veriş yapmasına izin vermemeli miyiz??? Bunların hepsini yapabiliriz. Düşünsenize bir… Kapıya yazı yazsak ‘‘Sadece Çiçek Kalpli İnsanlar girebilir '' diye J Bu da mümkün hatta bence iyi bir tanıtım da olur ;) Ama doğrusu hiçbiri.
Şimdi dönelim başa... Hobimizi işe çevirmek , üretmek, onu herkesle paylaşmak, mutlu etmek ve mutlu anlarına ortak olmak değil miydi niyetimiz…? Sınırlarını çizebildiğimiz, para kazanıp hayalimizi devam ettirebileceğimiz güvenli şekli de var.
Hadi şu kurumsal yaşamdan edindiğin tecrübelere dönelim. Öncelikle kurumsal bir kimliğin olmalı. İsim koyup, logo yapman, mağaza tutup içerisini çiçeklerle süslemenden bahsetmiyorum.
Gerçek bir kimlik!
Soruşturacağı Google’da seni görebiliyor mu? Gerçekten böyle bir marka var mı? Hikayesi nedir? Ne zamandan beri çiçekçilik yapıyorsun? Misyonun nedir? Neler sunuyorsun? Senden neden çiçek almalı?
Hem görsel olarak hem de yazdıklarını okuyarak seni tanımalı, inanmalı ve sana saygı duyacağı bir bağ kurmalı.. Kurallarını yazmalısın! Neden bir buçuk ay sonra saksı bitkisini getiremeyeceğini okumalı!
Çiçek düzenlemelerini farklı boyut ve şekillerde, farklı ihtiyaçlara yönelik çeşitlendirmelisin. Her cebe uygun fiyat, her mesaja uyumlu tasarım seçenekler sunmalısın. Rahatlıkla kendi karar verebilmeli, seninle pazarlık diyaloğuna girebileceği bir ortam bulamamalı. Bu kadar basit! Bu konuları derslerde ya da danışmanlık seanslarında, sohbetlerimizde anlatıyorum çokça..
Hemen bir anda olmayabilir yenisin biliyorum ama bir planın olsun. Adım adım markanın kimlik ve karakterini güçlendirmelisin..
Elbette bazı dijital platformlar ve sıcak satış müşterileri, az sayıda da olsa büyüyü bozma çabasında olacak, ama bu sefer arkana yaslanmış, yüzünde bir gülümsemeyle tepki vereceksin. ‘’Allah iyiliklerini versin’’ diye dua edecek ya da gülüp geçebileceksin ;) Dönüp eline aldığın bir ayçiçeği demeti hepsini unutturacak! İnan Bana!
Çünkü hakikaten büyülü bir İş bu Çiçekçilik ;)
İşte böyle;
Comments